Valla, Bitcoin denen şeyle ilk tanışmam 2016 yılına dayanıyor. O zamanlar üniversitedeydim ve bir arkadaşım durup dururken “Abi bak şu bitcoin denen şey varmış, dijital para olacakmış” dedi. Tabii ben de ilk başta “Yok artık, daha dün dolandırıcılık haberleri çıkmıştı” diye. Öte yandan, gülüp geçmiştim. Ne kadar da yanılmışım meğerse!
Ancak, aslında şimdi geriye dönüp baktığımda, o günlerde bu konsept’i ciddiye almayan bir sürü insan vardı. Hatta bizim hoca bir derste “Bu dijital paralar geçici bir heves” demişti. (Şimdi o hoca da portföyünde Bitcoin olduğunu itiraf ediyor, ne tesadüf değil mi?)
Dün bunu arkadaşlarımla konuşurken farklı fikirler çıktı ortaya.
Buna ek olarak, tamam tamam, direkt hikayeye daldım ama önce biraz temel bilgileri vermem lazım. Bitcoin, 2009 yılında Satoshi Nakamoto takma adlı bir kişi (ya da. Bununla birlikte, grup) tarafından oluşturulmuş bir kripto para birimi.
En büyük özelliği merkezi bir otoriteye bağlı olmaması – yani bankalar, devletler gibi aracılar yok.
Blockchain teknolojisiyle çalışıyor bu sistem. Şöyle düşün: Dev bir defter ki bu defter binlerce bilgisayarda aynı anda tutuluyor. İşlemler bu deftere kaydediliyor ve silinemiyor, değiştirilemiyor. Bu yüzden de güvenli olduğu söyleniyor.
Geçen hafta tam da bu konuyla ilgili şunu yaşadım: gelelim benim hikayeme… 2017’de işte bu bahsedilen kavram merakı iyice depreşti bende. Bir akşam bilgisayar başında saatlerce araştırma yaptım.
Sonra “Tamam, hadi küçük bir miktar alayım da neymiş bu iş” dedim. O zamanlar 1 Bitcoin yaklaşık 1000 dolardı. Tabii ben o parayı veremezdim, onun yerine 100 dolarlık Bitcoin aldım.
Bu yüzden, hatırlıyorum da, o 100 dolarlık Bitcoin’i aldığım gün gece uyuyamamıştım. Sürekli “Acaba dolandırıldım mı? “, “Bu parayı kaybeder miyim? ” diye düşünüyordum. Bir de şifreleri, cüzdan anahtarlarını falan kaybetme korkusu… Aman Allahım, stresinden genç yaşta saçlarım ağaracaktı neredeyse!
Buna rağmen, sonra bir de madencilik işine girdim. (Yok yok, kazma kürekle değil tabii ki!) Bilgisayarımın işlemcisiyle bahsedilen kavram kazmaya çalıştım. İlk hafta heyecanla bilgisayarın başına koşuyordum her sabah… Ta ki elektrik faturası gelene kadar! 300 liralık faturayı görünce “Bu iş bana göre değil” deyip vazgeçtim o maceradan.
Ayrıca, 2017 sonunda Bitcoin’in o meşhur yükselişini yaşadık. Benim o küçük yatırımım 3-4 katına çıkmıştı. Tabii aklım çıktı, “Vay be, zengin olacağım! ” diye düşündüm. Sonra 2018’de her şey tersine döndü. Portföyüm eridi gitti adeta. O günleri düşündükçe hâlâ içim acıyor aslında.
Şöyle ki, ama şunu öğrendim: bu alan tam bir roller coaster Bu konuda daha fazla bilgi için Google Scholar kaynağına başvurabilirsiniz.. Bir gün göklere çıkıyor, ertesi gün yerin dibine giriyor. Psikolojik olarak çok sağlam olmak gerekiyor bunu duyunca şok oldum!
Aslında şöyle düşünün…
Şimdi, bir de komik bir anım var… 2019’da bir internet sitesinden Bitcoin ile kulaklık almaya karar verdim. İşlem yaparken o kadar stres oldum ki, sanırım 10 kere işlemi kontrol ettim Ayrıca İletişim sayfamızı da inceleyebilirsiniz..
Sonra kulaklıklar geldiğinde “Vay be, gerçekten çalışıyormuş” diye sevindim. Tabii o kulaklıklar şimdi neredeyse anı oldu, çünkü o söz konusu alan’ler şimdi çok daha değerli!
Bu yüzden, türkiye’de Bitcoin kullanımı giderek artıyor. Özellikle enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde insanlar alternatif yatırım aracı olarak görüyorlar. Ben de dahil tabii…
Ama şunu söylemeliyim ki, Türkiye’deki yasal düzenlemeler biraz karmaşık. Mesela geçenlerde bir arkadaşım banka hesabının kaptaıldığını öğrendi, sırf kripto para. Bu nedenle, işlemleri yaptığı için.
Ayrıca, 5) Araştırın, öğrenin. Ben ilk başlarda hiçbir şey anlamadığım için çok hata yaptım.
Özellikle, bana sorarsanız, bu alan’in geleceği parlak ama… Büyük bir “ama” bu. Çünkü devletlerin tepkisi, enerji tüketimi, teknolojik gelişmeler gibi bir sürü faktör var. Ben şahsen uzun vadeli yatırımcıyım ama herkese göre bir yatırım aracı. Bununla birlikte, olduğunu düşünmüyorum.
Dolayısıyla, bu konsept yolculuğum bana çok şey öğretti. Sabrı, risk yönetimini, teknolojiyi takip etmeyi… Bazen pişman oluyorum “Keşke daha fazla alsaydım” diye, bazen de “Keşke satsaydım” diye. Ama neticede hayat böyle işte, kimsenin kristal küresi yok bunu duyunca şok oldum!
Kendi tecrübemden söyleyebilirim ki ancak, Şimdi bana sorarsanız, Bitcoin hâlâ erken dönemlerinde sayılır. Ama bu maceraya atılacaksanız, mutlaka kendi araştırmanızı yapın ve riskleri anlayın. Yoksa benim o ilk günlerdeki gibi uykusuz geceler sizi de bekliyor olabilir!
Bir yanıt yazın